Kayıtlar

Mart, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GELİYORUM

Az kaldı demek istiyorum ama pekte az gelmiyo düşününce, şimdi siz rahat bi şekilde az kaldı dersiniz : ) ŞAFAK 50

Yüksek Gerilim

Resim
Blogger’ı siyasetten uzak tutmak gerek, zaten kapalı kendisi kanunlarca. Ama bir kere kalemi kırılmış birine ikinci cezayı kessen ne olur ki? O zaman gelsin; Al işte yine aynısı oldu. Yine “barış” dediler, kelime manşetlere düşmeden bombalar düştü. Bu aralar çok Banu Avar okuduğumdan mıdır nedir bilmem ama bu “devrimlere” bakış açım daha geniş bir perspektif kazandı. Ben ilk defa bir ülkenin Cuma namazlarıyla devrildiğini gördüm. Önce wikileaks dediler, Tunus’a saldırdılar. Polis kalkanları indirdi, asker kışlasından çıkmadı, biri kendini yaktı (belki de delinin biriydi), vatandaş bakanlıkları yağmaladı hükümet kaçtı. Adını Yasemin koydular “devrimin”. Şimdi keyifleri yerinde, havalimanlarına günde kaç tane ABD uçağı iniyordur sayamam inanın ki. Sonra Tahrir Meydanı diye bir yer varmış Kahire’de, oranın varlığını keşfetti birileri. Haftalar boyunca insanlar orada yattı kalktı ve sonunda 25 yıllık Man Utd teknik direktörü Alex Fergusonun bile tüylerini ürperten olay gerçekleş

gol @ntv

Resim
yeni gördüm daha, ersin gittikten sonra boşluğuna getirilen emek egeyle güntekinin yeni programı; eskilerden videolar, lig lig analizler vs. ama ikisinin arasındaki anlamsız uyuşmazlık, ya da emek egenin dünya kupasından kalma arkasında heyecanlı taraftar kitlesiyle bağıra bağıra ve heyecanlı konuşması devam etmesi göze batıyor. hele birkaç kere güntekinin sözünde araya girmesi yok mu fazla uzun sürmez bu birliktelik dedirten cinstendi. emek egenin birkaç haftada soğukkanlı ersin düzen sunumuna geçiş yapabileceği de pek beklediğim bir şey değil, o heyecanlı, o hızlı hızlı dökülen kelimeler ikilinin üçlüye dönmesiyle devam eder demedi demeyin. güntekinin canına tak ederse kendisine bir tavsiye; hikmet karamanı bir programda emekle baş başa bırak, daha sonra istediğin kıvamda bulursun hocam!

ölü var

Resim
epeydir bir şeyler yazmıyordum, özellikle de futbolla ilgili, hem de harika bir transfer sezonu ve güzel bir başlangıç yapmışken. bazı kişisel daha çoksa işsel yoğunluktan dolayı olduğunu belirtmiştim daha önce. ama olayı daha da özetleyecek, biraz da işin kolayına kaçarak tanımlarsak, iki gündür uzun zamandır izlemediğim birkaç futbol programına denk geldim; sinan engin, gökmen özdenak, ziya şengül, serhat ulueren, selim soydan, adnan aybaba, selçuk yula, ahmet çakar,  hakanlardan şükür ve ünsal, ömer üründül, erman toroğlu, gürcan bilgiç, ercan saatçi, ali sami, bülent tulun, hıncal uluç, yıldırım demirören, serdar bilgili, sinan vardar, adnan polat, adnan sezgin, aziz yıldırım, nihat özdemir, şekip monst.., bülent yavuz, emre belözoğlu, sabri sarıoğlu, yılmaz vural, samet aybaba, bülent uygun, george hagi, fatih terim, rıza çalımbay, ertuğrul sağlam, erhan güven, şansal büyüka... uzar bu liste.. sanırım ben bu adamların tekelliklerinden, provakatörlüklerinden, ahkamlarından sıkıld

bir kültür karmaşası

Resim
artık her gün bir şarkıya odaklaşmak ve onun versiyonlarını , yorumlarını gün boyunca dinlemek gibi bir geleneğim oluşmaya başladı. bugün sabah itibari ile fuat saka konserine hazırlık amacı ile fuat saka yorumlarından seçtiğim ve sonra muhtelif yerlerde muhtelif kişilerde yorumlanan bir türküye sabitledim kendimi. şarkının adı romana diye geçse de başka kişiler yorumladıklarında "Ela Ela Leose" şeklinde de söylediler bu güzel yüzyıllık türküyü. türkünün sözleri pek mergelce veya hemşinceye uymadığı için biraz bakayım dedim orjinali nedir ne değildir diye ve karşıma çıkan sonuç pontusça olduğuna dair idi. yani karadenizde rumların kendi özgün yorumları ile konuştukları bir dil ve trabzon rumlarına ait bir türkü olduğunu öğrendim. kültür karmaşası başlığı da oradan sonra çıktı zaten; memleketim o kadar derin bir büyüye sahip ki burada yakılan ağıtların dillendirilmesi mesafeler uzadıkça da değişmiyor ve aynı özgünlüğü taşıyor. keşfettiğim kişi Nikos Michailidis ve onun yorumla

bira

Resim
ilk kim mayaladıysa razı olsun inandığı ilah! aklıma gelmişken hayır duasında bir güncelleme yapayım özilhan ailesi midir bilmem ama god bless ephesus:) derdim, neşem hepsinde dudaklarımın arasından akan aynı likitse vardır bir hikmeti. hayyam affetsin, şarabın sürekliliğini kaldıramadığımdandır herhalde tff logolu biralara sarmam. hakkını vermek istedim bu gece, ondandır bunları yazmam; Dünyada akla değer veren yok madem, Aklı az olanın parası çok madem, Getir şu şarabı, alın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem! yaşasın octoberfest:)