Kayıtlar

Haziran, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

merhumu nasıl bilirdiniz?

Resim
black or white?

oralarda nasılsın kazım

Resim
Birgün gazetesinden, O, sahnede en güzel aşk şarkılarını söylerken hüzünlenecek, kemençenin, tulumun sesiyle coşacak, birlikte horona duracaktık. Olmadı. Bütün sevenlerini arkasında bırakarak bir haziran günü sonsuzluğa gitti Fatih Sultan Kar O yaşadı. Yollar gördü yaşadığını. Şarkılar, türküler gördü. Çocuklar, gençler gördü.Hayallerine ve cesaretine güvendiği, arkadaşlarım dediği gençler... Onun tılsımlı sesine ve müziğine kendini bırakan gençler... Gördü. Ama o gitti. Dağları, denizleri, gökleri bize bırakarak... Baharları, yazları, kışları, kuşları, balıkları, kedileri... Şarkıları, türküleri, yolları bize bırakarak gitti. Yaşama en çok yakışan Karadeniz’in hırçın çocuğu sonsuzluğa uçtu. Kuşlar kadar özgür artık tanıdık bildik göklerinde. Doğduğu, büyüdüğü topraklara, Hopa’ya uğurladık onu. Oysa ne çok sevgimiz vardı ona verebileceğimiz. Ne çok coşkumuz, yürek atışımız, konserlerde paylaşabileceğimiz. O, sahnede en güzel aşk şarkılarını söylerken hüzünlenecek, kemençenin, tulu

wimbledon'dan önce garros'dan sonra

Resim
roger federer malum koleksiyonundaki tek eksiği geçen günlerde fransa'da sürpriz soderling'i yenerek tamamladı. herkes tarihin gördüğü en büyük tenisçi federer'in tek rakibi nadal'ın elenmesiye bu bahtsızlığa son vermesi ve en son 99 yılında o muhteşem geri dönüşü gerçekleştiren agassi'den sonra bu büyük ana tanıklık etme umudunu seslendirmeye ve dillendirmeye başlamıştı. benimde elbette gönlümün derinlerinden geçen tarihin gördüğü bu en acayip adamının 3 yıldır süren final kaybına son vermesi ve gözyaşlarını şampiyonlukla dökmesiydi. nitekim soderling'i tam konsantre bir oyun ile süpürdü ve nihayetinde fransa'da şampiyon olarak evine dönmeyi başardı. o gün aslında tenis izlemeye ve takip etmeye başlayalı 10 yılın geçtiğini ve aslında tenisi sevmeme bahane olan o 99 finali ile inanılmaz bir ana tanıklık ettiğimi o gün anladım. agassi 99 yılında agassi 2-0 geriye düştüğü finali bir rus-ukrayna bozmasından alarak şampiyon olduğunda ben sadece o sakin oyunun as

bir türk masalı

Resim
beko basketbol liginde mafyalaşma varken nba bu sene türk seyirciler açısından belki de muhteşem bir seneye şahitlik etti. hedo turkoğlu kariyerinin en acayip maçlarını çıkarırken bu ülkede aslında ne kadar fazla nba finalini canlı takip eden insan varmış bunu öğrendik. hidayet ve orlando bu sene benimde bundan aylar önce yazdığım cleveland - lakers finali rüyasını yerle bir ederek kendi kaderlerine inanılmaz hikayeler bıraktılar. clevelandı ezerken herşeyiyle bir takım ve kazanmayı hakeden bir ekip vardı sahada ve en güzeli de bu ekibin saha içi lideri hedo idi. o yüzden nba finalleri bu sene bir türk masalına şahitlik etti. hidayet daha nba e adım attığı yılların en başında çaylak yılında lakers ve kobe'den yediği o darbeyi unutmaya kararlı idi ama ortada büyük bir süper yıldız ve tecrübe farkı var idi. kobe bu sene o beklediği ve kazanmak için yapması gereken herşeyi yaptı ve o yüzüğü aldı, fakat üzülen kısımda turkish michael jordan olunca herkes daha da duygusallıkla baktı. fa

kavga ediyorum öyleyse kaybediyorum

Resim
malum beko basketbol liginin şampiyonunu efes pilsen olarak ilan ettik. herkes yaklaşık 15 gün boyunca muhteşem maçlar izlediğinden , ne güzel basketbol oynandığından falan bahsedip durdu fakat daha ilk maç sonrası kaybedenin çirkefleştiği ve karşı tarafa bok attığı bok atamaz ise su şişesi veya sandalye attığı bir serinin olacağı sinyallerini ergin ataman sayesinde almış idik. bu seri birçok kişi tarafından ergin atamanın dönüşü falan olarak kabul edilse bile şahsi kanaatim takımını bu kadar kötü yöneten bir koça rağmen şampiyonluğu efes almıştır. ilk maçta o kadar kötü savunma ile maçı fenerbahçeye armağan eden ataman hakemlerden ve bilumum küfürleşmelerden falan bahsetmeye başladı ve ortalığın toz duman olacağını o dakika itibariyle belli etti zaten, kaldı ki ortada muhteşem filan bir maç yoktu. ikinci maçta ise son 1 dakikada maçı fenerbahçeye vermek için tanjeviçten daha çok çabalayan ataman komik bir demeç ile fenerbahçe şanslı idi ve yine solomon küfretti,mirsad tahrik etti fala

futbolun dili

Resim
"tanriya inanmam, ispanyada 22 futbolcu da istavroz cikarir, eger bir faydasi olsaydi butun maclarin berabere gitmesi gerekirdi" Johan Cruijff

Şeref Bey Haftası [8-14 Haziran]

Resim
Beşiktaşlılar, Artık 3 yıldır geleneksel hale getirmek için çabaladığımız, “Haziran'lar Şeref'imiz için vefasızlıkla süslenmesin" diye koşturduğumuz günlerdeyiz yine... Gelenek dediysek arkasında ilk duracak olan yine bizleriz diye başladık her Haziran'da koşturmacaya... Şu günlerde "Şampiyon Beşiktaş" diye yeri göğü yıktığımız, dört bir yandan sımsıkı sarıldığımız Beşiktaşımızın Futbol Şubesinin kurucusu, bu yolda sağlığını feda edip hayatını da son nefesinde "Beşiktaşa Feda" sözleriyle noktalandıran Ahmet Şerafettin Bey anısına, "Şeref Bey Haftası" olarak yaşamaya, yaşatmaya meylediyoruz yine... 14 Haziran Pazar günü Saat 15:00 da "Şeref"imizi anmaya gitmek için toplanıyoruz. Kazanda toplanıp "Şerefimize" gidiyoruz ORADA OL !!! Kabir Adresi: Çırağan Caddesi Yahya Efendi Sokak / Beşiktaş Ulaşım Bilgileri: Beşiktaş'tan Ortaköy ve Boğaz yönüne giden otobüsleri kullarak Yahya Efendi Mezarlığına ulaşabilirsiniz. Ya

au revoir cisse*

Resim
Eduard Cisse , originally uploaded by esteban08 . ne kadar çabuk unutuyoruz, tüketiyoruz yaşananları. bir mehmet peşine takılmışız, nomaldir elbet bütün ülkenin gündemine oturmuş, hangi deyime denk gelirse, size kalmış, hepimize "mal olmuş" bir gündem neticede. bu gürültü patırtı içerisinde biri daha terk-i diyar eyledi bu topraklardan. yıllardır en çok eleştirilen ama en çok oynayandı kendisi, bütün orta sahayı tek başına tutmasını isteyenlere eminim o da anlam verememiştir, ama elinden geleni yaptığından da şüphem yok. sezon sonu yaklaşırken "cissernst" performansı nedeniyle gitme mevzusunda hep tereddüt ettim, açıkçası umutlandım da gitmeyebilir diye. o yönde haberler de çıktı çokça, ama şimdi anlaşılıyor ki hepsi "performans" endeksli açıklamalarmış. tabi biz olayın sadece medyada çıkan kısmını biliyoruz, bu haberler esnasında kendisiyle kimsenin görüşmediği gerçeği de çıkıyor ortaya böylece, hem de kendi ağzından. moral bozmaktan öteye gidemeyecek bu

yeni bir yüz:)

can sıkıntısı işte, neler yaptırabiliyor insana? pişman mıyım, memnun mu bilemiyorum şimdilik. çok boş vaktin olması da iyi bir şey değilmiş demek ki. "yükle"ye basarken hala kararsızdım, ama şu an bir önemi yok sanırım. epey değişiklik yaptım, biraz daha işim var gibi.. hayılı, uğurlu olsun..

prison break || yolun sonu

Resim

tanrının lanetli kulu

Resim
dün öğlen saatlerinde birkaç saat maruz kaldığım güneşin etkisiyle yazın gelmiş olduğunu anlamış oldum. belge toparlama gibi boktan bir işi de her zamanki gibi o saatlere bırakmanın, "üşeniyorum öyleyse yarın" felsefemin de cezasını çekmiş oldum böylece. metroda iki turist kıza rastladım, ayda yılda bir işe yarıyor ingilizcemiz herhalde, çok birşey söylemedim, sarıyere nasıl gidileceği sadece, "go straight a head" yani. kız deyince heyecan oldu değil mi, yürüyen merdivenlere sığamayan cinsinden ne yazık ki, şans işte.. evet yaz gelmiş ama tadını pek getirmedi bana. önceki postta belirttiğim gibi şampiyonluğumuzun tadı kaldı damağımızda, onu da hemencecik tüketiverdik, çok yazık. anlamsız tartışmaların ortasında buluyorum futbol muhabbetleri açıldığında. fikrimi belirtme isteğim bile sıcakla beraber buhar oluveriyor ya, neyse. yazdan bahsediyorduk değil mi? coşkunun tavan yapması gereken, kanın kaynaması gereken yazdan. klavyeye bile bin bir zahmet dokunabiliyorum s

futbolun dili

Resim
" Yıldızlarla çalışmak zor değildir. Asıl zor olan daha az yetenekli olup, kendisini yıldız sananlarla çalışmaktır.” " Guus Hiddink

futbolun dili

Resim
" hep efsane olmaktan bahsedilir ya. efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilmektir. bir çocuktur sizi yıllar öncesine götüren ya da efsaneleştiren. biz nasıl Baba Hakkı'yı merak edip, onu araştırıp, neredeyse ellerimizle dokunduysak, yıllar sonra bir çocuğun bizi aklına düşürüp araştırmasıdır. biz, o efsane içinde olan şanslı insanlarız. yoksa efsane olmak ne haddimize. tek efsane vardır o da Beşiktaş tır.. " Metin Tekin [Sarı Fırtına]

yaşlılık belirtileri

Resim
[http://www.flickr.com/photos/35860044@N08/favorites/] aktif futbolu bu yaz bırakanlar ve bırakması muhtemel olanlar yukarıda. aklıma ilk anda gelenler bunlar, unuttuğum isimler varsa belirtilmesi yeterli, ekleriz hemen. gençliğimin geçip gitmekte olduğunun ve merdiven dayamışlığımın da resimleridir bunlar. önümüzdeki seneden itibaren maldinisiz bir milan ve pek tabi en çok delinho suz bir beşiktaş izleyeceğiz muhtemelen. ben kendisinin bir yıl daha, özellikle futbolun sol bek sıkıntısı çektiği bu zamanlarda kadroda bulunmasını isterim. ama önceleri saçma gibi gelen fakat yakın zamanda yaşanmış hasan şaş-taraftar atışmasını gördükten sonra hatırladığım " zirvede bırakma " formülü de işleyebilir kendisi için. yıllarca emek veren bir adamı birkaç dakika içinde silen, vezirken yerin dibine sokan futbol seyircimiz de mevcut ne yazık ki..