Mount Ida


teknolojiden, hatta tuvaletten uzak 8 günlük, 2016 yazının belki de en güzel günleri. akşamları oyalanacak bir şey, göz atacak bir tv ya da telefon olmaması ateş başında geçen uzun gecelere maruz bıraktı, iyi de oldu. aklımızda olan patates, patlıcan gibi yiyecekler de fena şekilde tatlandırdı tabi. bir süre sonra elimize ne geçerse ateşe atmaya başlamamız da yeni tatlar bulmamıza yardımcı oldu tabi. özellkle folyoya sarılı elmayı şiddetle öneririm:)

bu uzak kalış günleri kitapların güzelliğini hatırlatması açısında da ayrı bir güzel oldu. son zamanlarda eskiye nazaran azalan kitap okuma alışkanlığımı iş, güç, yorgunluk ekseninde değerlendirsem de asıl sorunun internet kaynaklı, tv ve telefon olduğunu öğrenmiş oldum. özellikle kahvaltı sonrası ayinine dönüştürdüğümüz kahve-kitap araları muhteşem bir tazelemeydi. 

yaban hayatını bilmediğimiz için en azından birkaç hayvanla karşılaşırız diye umuyorduk. peşimize yakınlardaki bir kamp alanından takılan köpek ve çadırımın yanındaki ağaçta yuvası olan bir çift sincap hariç pek hayvana rastlamayamadık. dağda bolca geyik olduğunu söyleseler de, arkadaşımın silüet görmesini iddia etmesinden öteye gitmedi varlıkları.

muhteşem bir yer seçimi, küçük bir dere kenarı, çivi gibi suların keyfi ve hava şartları olarak herşeyiyle dört dörtlük bir tatil oldu. yazı biraz geç ve acele oldu ama bu video youtubeda karşıma çıkınca kayıtsız kalamadım.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çarşamba akşamı..

gol sevinci - gutiden gol haberi

yapma boruc, 3 oldu!