Dante gibi geldik ömrümüzün yarısına


Damarlarımızda akan kanda yeteri kadar Efes Pilsen dolaşmaya başladığında ve kendimizi paramparça hissettiğimiz şu üfürükten günlerde insan daha iyi anlıyor edebi şahsiyetlerin neden ölümsüz olduğunu. Benim yarım aklımla bugün düşündüklerimi, sen tut çok kusür sene önce yaz, olacak iş değil sevgili Kastamonulular...

Hayat ve edebiyat ne gariptir ki , bize kim olduğumuzu ya da aslını söylemek gerekirse ne kadar aynı olduğumuzu anlatıyor. İncilin söylediği gibi güneşin altında yeni birşey yok mu? Ya da biz insanoğlu denen garip yaratıklar hep aynı eksen etrafında mı dönüyor, muallak sorusunun etrafında dönmekteyim bende uzun zamandır. Harbiden garip hayat, şahsen kendimden biliyorum kendisini, yaşamışlığım var. Sanat, edebiyat, kültür diye akademik yaşamak isteyen şahsım, dağlarda elinde silahıyla can almak için azrail gibi dolaşırken, Dante yi düşünmekteydim. Beatrice' e duyduğu aşkı, cehennemde yürürken nasıl korktuğunu, şahit olduğu acıları. Herkes kendi özel cehenneminde yaşarken, gavurun pain dediği bizimse çok fazla tanım bulup içini boşalttığımız acı kavramında buldum cevapları. Silahlarımı kuşanıp, öldürmek ve ölmek için hazır olduğum anlarda, hele ki insan hem yardan hem serden geçmişse kutsal saydığı kişisel değerleri için hayat o kadar berrak oluyor ki, havada uçan toz tanesini, damarlarınızda akan kanın sesini bile duyuyorsunuz. İşte edebiyatın bize anlattığı bu anlar , insanın ölüme en yakın olduğu anlar. O anlarda geriye dönüp baktığınızda, film şeridi gibi olmasa da slayt göserisi şeklinde mutlu anlar geliyor insanın aklına.


Bir çift güzel göz peşinde, daha doğrusu mutluluk peşinde tükettiğimiz boş hayatlarımızda , aradığımız, hep özlemini çektiğimiz isteklerimiz için yaşamaktayız garip şekilde. Şahsım ise ne aradığını bilmediği için, hangi kanattan atağa geçeceğini bilmez halde.


Ne çok şey var, yaşanıp yazılamayan, yazılıp yaşanılamayan.... Bende Dante gibi gelmişken ömrümün yarısına , dağlarda ölüme yürürken, elime bir kitap aldığımda, bir çift güzel göze bakarken, çalışırken, içerken kendi cehennemimi yanımda taşıyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çarşamba akşamı..

gol sevinci - gutiden gol haberi

yapma boruc, 3 oldu!