bab-ı azizden semanameye bir yol öyküsü

bir cumartesi gecesi ne yapacağımı,ne edeceğimi düşünürken tunuslu üstad nacef khemir'in yol hikayesi Bab'aziz tvnet te karşıma çıktı , yaklaşık 3 yıll öncesinde resmen bu filmi bulmak için kıçım çatlamıştı ve bulupta izlediğimde yaşadığım o nefret orta anadolu şehrinden bir an önce kaçabilmek için daha yoğun bir ders temposuna girmiştim , bilmiyorum neden ama bu filmin bana böyle kaçışa dair bir etkisi var sanırım bunu anladım. ama bu sefer farklı bir metod deneyerek filme başladım, en başında o kuyu dibinde adam dönerken bir taraftan da mercan dede'nin inanılmaz derviş trance şarkısı semanameyi koyup ortada dönmeye başladım. ben psikopat değilim,aksine manyak hiç değilim ama sanırım kendimi yenileme yollarına ihtiyacım var. şu elitistlerin hani feng shui,yoga,reiki gibi enerjik dünyadan aldıkları güçleri ifade eden cinsten bir konsantrasyona. bunu da en kaba tabiri ile kaçmak kelimesi ile özleştirdim.

Kaçmak insan hayatında yapılan her anda her hilede adı baş sütunlara yazılan en deneyimsel eylem belki de. Bu eylem bırakıp gitmenin verdiği hüzünden arkada bırakılan paylaşımdan ziyade acaba yeni bir heyecan mı sorusunu kendine sordurarak zaten sizi tahrik eder , peşinden koştururu , ahtapot gibi sarar içine çekere ve yine ahtapot paul gibi falınıza bakıp kimin kazanacağınızı görüverir.

Aslında şöyle düşünüyorum da leventte temiz bir havada sabah sandviç satıp öğleden sonra bir 70’lik rakı siparişi 17 numara desem fena olmazdı ajanım ile beraber konuştuğumuz üzere veya sabah kahvaltısında aldığım boyoz ve gevrek ile Karşıyaka sahilinde kahvaltı yapıp ardından dükkanımı açmak da fena olmazdı hani. İşte ne düşündüyseniz işinize gücünüze dair fazla derine inmeden,tartışmadan,yıpratmadan ya yapacaksın veya sonrasında kaçışın kaçınılmaz olacak bu kesin ve tecrübe ile sabit çözüm.

Bir film sahnesinden yola çıkarak haktan alıp halka verme formatında bir yola koyulmak elbette insan ruhunun dahi inanacağı bir kararlılığı ifade etmiyor. Fakat her ne olursa olsun beden adım attığı her adımda ruhuyla bütün olmanın dayanılmaz hazzını,hissiyatını yaşamaktan geri kalmak istemiyor. Adım attığım bu kaçış dünyasında belki de ihtiyacım olan tek şey duyabileceğim bir yapabilirsin gazı. Neden olmasın diye sorgulamaktan bıkmanın verdiği bir sonuç belki bilemem ama neden yapmayayım ki , neden olmasın bir hayal. Neden en derinde bir hayalin verdiği bir kuvvet beni adım atmanın en doğal sonucuna ulaştırmasın. Sanırım hayatta yapmak istediklerimin hep toplamı inandığım bir kıblede yaşanmış hayal kırıklıklarını,acı çekmeleri,aşkın verdiği ızdırapsal hissiyatı ortaya çıkarıyor. Bu kaçış sorgulaması insanı öyle bir noktaya götürüyor ki sanırım en sonunda ben kimim , ne boka yarıyorum , kime ne faydam dokunmuşa kadar gidecek onun korkusunu da yaşamıyor değilim elbette. Her şeyi geçtim ben sanırım artık daha fazla kendim olmaya karar vermişim de bunu söylerken bir önsöze ihtiyaç duyuyorum. Aslında bu kadar anlatmaya da gerek yok , kazım abının dediği gibi ben sadece ben olmak istiyorum. Etrafımda adını zikrettiğim her sevdiğim ne yapmaya çalışıyorsun diye sorarlarsa eğer sanırım tek cevabım ; ben sadece ben olmak istiyorum olacak fazlasına ne çare zaten , yeter bu kadar.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çarşamba akşamı..

gol sevinci - gutiden gol haberi

yapma boruc, 3 oldu!