lie to me: ağzın gözün oynamasın!

alternatif başlık: lie to me: götün başın oynamasın!
Lost bittikten sonra düştüğüm boşluğu dolduracak dizi arayışlarım bir süredir devam ediyor. Fringe, dexter, o bu derken, lie to me ye kadar savruldum. Sadece 1 bölüm izledim şu anda ama mesai bitsede biran önce gidip izlesem sabırsızlığını damarlarımda hissediyorum. Tim Rothun adını görmek de “ee artık izlemek lazım!” düşüncelerini iyice pekiştirdi hani. Bir bölümden bu kadar etkilenip de bu kadar üstünde durmak da yanıltıcı belki ama “eve gitsem de izlesem” heyecanı yok mu, bütün bu yanılacak olma ihtimalini bile düşünmemeye, önemsiz kılmaya yetiyor.
Dizi genelde suç dünyasından olmak üzere, genelde yargı safhasında olan dosyalara son kararı vermeden önce danışılan bir vücut dili okuyucuları bölümü, departmanı vs. Kısa görüşmeler ve anahtar sorularla yakalanan mimiklerin değerlendirildiği, sonuca varmada anahtar rol oynadığı, yüz ifadelerinin, el - kol hareketlerinin başrolde olduğu bir dizi.
Şu zamana kadar sadece bir defa psikologla görüştüm. Görüşme sonunda “shutter island”ın sonundaki leonardo misali titreyen el kol hareketleriyle binadan çıktığımı hatırlıyorum. Ne kadar çaktırmak istemesemde, sorulan sorulara verdiğim cevapların, kaşımı gözümü oynatmamın, parmaklarımın hareketlerinin sorgulandığını biliyor olmam, sözlerimin tartıldığını ve belli kalıplaşmış değerlendirme kriterlerinde hangi noktalara denk geliyorsa o sınıfsal değerin görüşme sürdükçe belirginleşiyor olmasının tedirginliği bütün vücudumu sarmıştı. Sonuç olarak 6. ve son görüşme olan psikolog testinden geçememiş, ve artık bir sonucun gelmeyeceğini düşünürek başka sulara yelken açmaya başlamıştım.
Etkinin bu erken yükselişi belki geçirdiğim bu kısa psikolog hikayesinden kaynaklanmakta, ama görüşmenin etkisinin kapıdan içeri girer girmez başlayıp, birkaç hafta sürmüş olduğunu da belirteyim: (
İlk bölüm etkisi olarak, sokağa çıkar çıkmaz insanların hareketlerine pür dikkat olmak söylenebilir. İş yerinde konuşulan konudan çok vücut dili üzerinde yoğunlaşmak da cabası. Birkaç bölüm sonra saykoya bağlarım herhalde. Heyecanla bekliyorum.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
iyi seçim yapmışsın, izleye izleye insanların konuşurken elinin yüzünü takip etmeye başlıyorsun sakıncalı olabiliyor :) bağımlılık yapan dizilerdendir..

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çarşamba akşamı..

gol sevinci - gutiden gol haberi

yapma boruc, 3 oldu!