Hayaller, Kırıklıklar, Şehir....


Zor geçen bir haftadan sonra haftasonum biraz daha keyifli olabilir belki diye düşünürken; Cuma akşamı öyle olmayacağını anlayarak eve geldim. Bütün bir yıl boyunca arkasında durarak savunduğum ve güvendiğim birkaç kişinin aslında güvenilmez olduklarını anlamam biraz travma etkisi yaratmadı değil. Üstünede birkaç kişi birden ben sana demiştim dediğinde aptallığımı tescillemiş oldum aslında. Tüm bu hissedilenlerle birlikte kendimi uykuya bırakmaya çalıştım ama olmadı.

Bütün bir Cumartesi ve Pazar gününün bu saatine kadar kendimi bir boşluğa bıraktım. Hiçbişey düşünmek istemedim. Ne yapacağımı, nasıl davranmam gerektiğini, bilmiyorum. Aslında hiçbişey yapmak istemediğime karar verdim sanırım. Ne olacaksa olsun demek ve hiçbişey düşünmek istemiyorum galiba. Geçen bir yılı sürekli kontrollü davranmaya, sakin olmaya, tüm yapılanlara göz yummaya çalışarak geçirdiğimden sanırım, şu an bu satırları yazarken yapmam gerekenin hiçbişey yapmamak olduğuna artık kesinlikle eminim.


Tüm bunları yaşarken bir yandan da Pazar sabahımın hiç değilse 1 saatini keyifli geçmesine sebep olan bir program yakaladım Tv'de. Trt Türkte yayınlanan Kentler ve Gölgeler programında çok sevdiğim şair-yazar Konstantinos Kavafis ve hayatını geçirdiği şehir olan İskenderiye vardı. Yine çok sevdiğim Meral Okay hayranı ve okuru olduğu bu şairi yaşadığı ve öldüğü bu şehirde çalıştığı binaya, kahvesini içtiği kahve'ye, şiirlerini yazdığı çalışma odasına, ömrünün son günlerini geçirdiği hastaneye giderek anlattı yaşam öyküsünü. Kavafis'in ailesi aslında Fener-Rum doğumlu. Kısa bir sürede olsa İstanbul da yaşamış ve asıl memleketi olarak her zaman burayı görmüş. Hiç sevmediği halde 32 sene boyunca Bayındırlık Bakanlığında memur olarak çalışmış ve hayatını İskenderiyedeki 4 ile 5 sokak arasında kurmuş. Evi, işyeri, gittiği kulüp, hastanesi ve bağlı olduğu kilisenin bulunduğu tüm yerler aynı cadde üzerindeki sokakta konumlanmış durumda. Onun için çok zor olsada İskenderiye'yi vatanı olarak kabul etmiş ve kendisinin en çok sevdiğim şiiri kaleme almış.




Şehir




Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin


'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.


Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;


-bir ceset gibi- gömülü kalbim.


Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?


Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,


kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,


boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.'




Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.


Bu şehir arkandan gelecektir.


Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,


aynı mahallede kocayacaksın;


aynı evlerde kır düşecek saçlarına.


Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.


Başka bir şey umma-


Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,


öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.




Ömrümüzü böylece tüketiyoruz işte. Nereye gidersek arkamızdan gelecek bir şehrimizin olması bir şans ama...


Yorumlar

ado dedi ki…
seninle bu şehirde hep beraberiz kuşum...

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çarşamba akşamı..

gol sevinci - gutiden gol haberi

yapma boruc, 3 oldu!