aday kadro


ispanya maçları için kadro açıklanınca yine bilindik tartışmalar ortaya çıktı haklı olarak; en çok eksik bulunan defans göbeği için adı geçen ibrahim toramanın olmayışı, mehmet topuzun yine yeniden es geçilişi, colin kazım hadisesi, formsuz forvet doldurması vs.. bu tartışılan konulara geçmeden önce ise, aslında ilk birkaç kadroda kendini belli eden, artık değişmeyeceğini anladığım kemikleşmiş fatih terim kadrosunu kabul etmek gerekiyor. ve bu kadrodan birisi sakatlanmadıkça ağzınızda bir kuşla gelene kadar seçilmek imkansıza yakın. koç koltuğunda fatih terim oturduğu için kendi insiyatifidir diyebiliriz, fakat bu oyunculardan sakat olup, oynamayacağı belli olanların dahi kadroya alınması kadro seçimlerindeki kriterleri sorgular hale getiriyor.

bu seçim yanlışının en olumsuz yansıması avrupa şampiyonasında oynatamadığımız birkaç oyuncu olarak kendini gösterdi; emre belözoğlu, tümer metin kullanılamadı, servet de sakat olarak kadrodaydı ama gösterdiği performans yergiyi değil kesin bir övgüyü haketmişti.yine de sakat bir oyuncudan istenilmemesi gereken fedakarlık örneği olarak duruyor gözümde.

bu sefer de ibrahimlerden toramanın kadroya girişine kesin gözüyle bakılırken bir ters köşe daha geldi. fatih hoca bunu doktorlorla görüşmesinde aldığı olumsuz rapora yordu, üstelik toramanın iki hafta boyunca hazırım demesini de duymazdan geldi. burada hocanın doğru bir değerlendirme olarak sakatlık konusunda hassas olduğu söylenebilir. ama hocanın adı fatih terimse düşünmek gerekiyor; sakat olmasına rağmen kadroya aldığı birçok oyuncu sayılabilir, hatta üstte de belirttiğim gibi hiç oynamayacak olsa bile. bu konunun başka bir yüzü olmalı, zira sırf sakatlık bahsi pek de inandırıcı gelmiyor, yine gökhan zanın beşiktaşta sakatlıktan oynamadığı zamanlarda bile kadroda yer bulması bu açıklamaya olan inançsızlığı katlıyor. akşam ntvde soruları cevaplayan terime ise kimse bu örnekleri sormayı akıl edemiyor nedense?

form durumlarına gelecek olursak, yine önümüze adil olmayan seçimler geliyor. ilk göze batanlar sabri, ibrahim kaş, colin kazım, gökhan ünal. sabri ve colin kazım için fatih hocanın sahip olduğu "ben oynatırım" sezgisi doğru olabilir, ki bundan önceki kadrolarda verimini aldı diyebiliriz. ama getafede kadroya giremeyen bir ibrahim kaş bu milli takıma ne kazandırır? birşey kazandırmayacağı bu kadar açık bir seçimin sebebi ne olabilir anlamak mümkün değil. sanırım toramanın yakınmalarının ilk sebeplerinden birisi bu, diğeri de sol bekten kaydırma stoper hakan balta.

mehmet topuzun olmayışına alıştık. ama bu kadar sakatlık sorunu olan bir takıma bile alınmıyorsa, özellikle hamit altıntopun çıkarıldığı bir kadroda dahi düşünülmüyorsa seçimlere yine terimsel bir takım parametrelerin karar verdiğini söylemekten başka sözüm kalmıyor. 4 büyüklerin birden peşinden koştuğu, değeri bir ara 11mn dolara vuran, istikrarıyla da beğenilen bu adam sanırım 3-4 büyüklerden birine gitmedikçe kadroya da giremeyecek. içimde kalmadan şunu da ekleyeyim hadi; beşiktaşa gelirse de bu ihtimal zayıf görünüyor.

bunlara benzer sayılabilecek daha çok seçim eleştirisi yapılabilir elbette, ama koç koltuğunda oturanın da seçimlerine saygı duymak lazım. sonuç başarısız olursa hesabı verecek kişi yine kendisidir. üstelik son avrupa şampiyonasında yine kendince seçimlerde bulunmuş, zor anlar yaşamış, buna rağmen efsanevi maçlar çıkarmış, sonuçta çalıştırdığı takım yarı final oynamış bir adam var karşımızda. her ne kadar beğenmesek de kendisini, biraz rahat bırakmak gerekir diye düşünüyorum. aslında rahat bırakılmayacağını bilen ve bunu takıma "gaz" olarak çevirebilen ilginç bir karakter, yine karamsarım bir milli maç öncesi, ama şaşırmaya da hazırım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çarşamba akşamı..

gol sevinci - gutiden gol haberi

yapma boruc, 3 oldu!